Hepimizin sosyal medya hesapları var ve aktif olarak kullanıyoruz. Şimdilerde, “gerçek” hayatla tek bağımızın sosyal medya olduğunu ve dünyadaki, ülkemizdeki ve hatta yaşadığımız yerdeki haberleri dahi buradan aldığımızı söylüyoruz. Peki bu ne kadar doğru? Gerçek hayatı sosyal medyada bulduğunu düşünüp kendine ve çevresine yabancılaşan insanlar artıyor. Gerçek hayattaki birçok eksikliklerini gidermek yerine düşüncelerinin, fotoğraflarının bu sanal ortamda beğenilmesi onları buralara çok daha bağımlı hale getiriyor. İşin tuhaf yanı bu sitelerin insanları daha çok mutsuz ettiği yani buralarda vakit geçirmek çoğu zaman beklenilenin aksine umutsuzluk, mutsuzluk duyguları uyandırıyor. İnsanlar günlerinin en az 4 saatini boş vakitlerinde bu sitelere bakarak geçiriyor; fakat bunun bir çeşit bağımlılık yarattığından haberdar değil.
Sosyal Medya Bağımlılığına Yenik Düştüğümüzün 9 Kanıtı
İnstagramda paylaşmak için bilmediğin yemekler yemek
Konum atmak için popüler ortamlara gitmek
Her anını sosyal medyada paylaşma isteği duymak
Anı yaşamak yerine sosyal medyada paylaşmak için sürekli fotoğraf çekme isteği duymak
Tanımadığınız insanlar hakkında bile çok şey bilmek
Sosyal medyadaki arkadaşlarının sanal dünyasını gerçek sanıp umutsuzluğa sürüklenmek
Telefona ulaşamadığında, şarjı bittiğinde bir nedenden dolayı telefondan uzak kaldığında huzursuzluk hissetmek
Gerçek yakın arkadaşlarınız hakkındaki önemli bilgileri bile buradan öğrenecek kadar hayattan kopmak
Sohbet etmek yerine snap atmak veya herhangi bir arkadaş ortamında sohbet etmek yerine ilk boşlukta telefona gömülmek